hititlerin çorumlulaşarak yok olması

• ankara'nın ambleminin hitit güneşi olmasına itiraz edip ankarada yaşayan hiç kimse hititlerin torunu değil burası artık türk islam devleti" diyen bbp'li mustafa destici yanılıyor.
  1) sadece ankara değil, anadolu'da yaşayan hemen herkes hititler'in torunu.
  2) burası türk islam devleti değil.
  
  ikinci mevzuyu tartışmanın ne yeri ne de zamanı burası değil ama hemen şunu söyleyeyim. esasında kronolojik olarak hititleri islâm'a kadar uzatmak mümkün. tevrat'ta anlatılan mevzuların önemli bir kısmı hititler üzerinedir (ayrıntılar için bkz. eski ahit'te hititler.) mesela davud peygamberin aşık olduğu evli kadın batşeba hititlidir. üstelik eşi de doğma büyüme bir çorumlu olan uriya. zaten bütün mevzu uriya işteyken, yani savaşırken, gölde yıkanan karısını davut'un görmesi üzerine patlar ki halen çorum adliyesinde görülen davaların önemli kısmının namus davasıı olması araya giren onca dine, peygambere rağmen konunun bir türlü çözülemediğine delalet ediyor!
  
  hazır laf çorum'dan açılmışken, şunu bir açıklığa kavuşturalım: milattan önce 2.binyılda orta anadolu'da yaşayan, hükümdarı mısır firavununa denk sayılan ve latince ile yüksek almanca karışımı^* hint-avrupa dil ailesinin avrupa koluna yakın bir dil^* konuşan ve kendilerini neşili ya da hatti insanları olarak tanımlayan koca hitit imparatorluğunu görsel başkentlerine referansla çorum civarına indirgemek biraz zalimce ama doğruya doğru, gerçekten de böyle bir durum var..
  
  yani özetle çatlasınız da patlasanız da hititler yok olmadılar. çorumlulaştılar, romalılaştılar, bizanslı, osmanlı, türk oldular, tevrat'a, incil'e ve hatta kuran'a* bile girdiler ama yok olmadılar. hititler yaman insanlardır, kolay ölmezler. mesela şu an ankara'nın amblemini değiştirmekle uğraşıyorlar.
  
  * bakara suresi 58. ayet: bir zamanlar size: “şu şehre girin de oradaki nimetlerden istediğiniz gibi bol bol yeyin; şehrin kapısından eğilerek girin ve «hıtta: bizi affet!» deyin ki hatalarınızı bağışlayalım. biz, iyilik yapanların mükâfatını fazlasıyla vereceğiz” demiştik.
  bakara 58. ayet ve hititler